Bir gün İsa arkadaşlarıyla birlikte yolculuk ediyordu. Samiriye’de bir köye geldi. Arkadaşları yiyecek almaya giderken İsa dinlenmek için bir kuyunun yanına oturdu. İsa orada otururken bir kadın kuyudan su almaya geldi. İsa kadına, “Bana biraz su verir misin?” diye sordu. Kadın şaşırdı. “Benden su mu istedin?” diye sordu. “Benim bir Samiriyeli olduğumu ve Yahudiler’in bizimle hiçbir iletişimi olmadığını bilmiyor musun?” İsa nazikçe yanıtladı: “Eğer Tanrı’yı ve kiminle konuştuğunu gerçekten bilseydin, benden sana yaşam suyunu vermemi isterdin. Bunu seve seve yapardım.” Kadın şaşkınlıkla İsa’ya baktı. “Efendim,” dedi, “Kuyu çok derin. Çekecek bir şeyiniz yok. Bu yaşam suyunu nasıl çıkaracaksınız?
Dostunuz İsa Size O’ndan bahsedeyim. Bu anlatıyı İncil’de okuruz. İncil gerçektir. Tanrı’nın sözüdür. Tanrı dünyayı ve içindeki her şeyi yaratandır. O, göğün ve yerin Rabbidir. Her şeye hayat ve nefes verir. İsa dünyaya küçük bir bebek olarak geldi. Dünyadaki babası ve annesi Yusuf ve Meryem’di. Bir ahırda doğdu ve bir yemliğe yatırıldı. Bazı insanlar İsa’yı sevmiyordu. O’nu kıskanıyor ve hatta O’ndan nefret ediyorlardı. O’ndan o kadar çok nefret ediyorlardı ki, O’nu öldürmek istiyorlardı. Korkunç bir günde İsa’yı çarmıha çivileyerek öldürdüler. İsa yanlış bir şey yapmamıştı ama siz ve ben yanlış şeyler yaptığımız için bizim yerimize ölmesi gerekiyordu.
7 Temmuz 2023 in İsa, Aşk, Arkadaşlık, Yalnızlık, Color 2 minutes