Şu anda hayattasınız, nefes alıyorsunuz, hareket ediyorsunuz veya çalışıyorsunuz. Refah içinde yaşıyorsunuz veya sefalet içinde var olmaya devam ediyorsunuz. Güneş doğuyor ve batıyor; bir yerlerde bir çocuk doğuyor ama aynı anda başka bir yerde biri hayatını kaybediyor.
Hayatın tümü
geçici bir düzenlemedir.
Fakat,
Cennetı̇n ve dünyanın Tanrısı
"bütün ruhlar benimdir” der.
Ahirette bir yerde ruhunuz, yani "gerçek siz", bedeniniz hala hayattayken (bu hayatta) yaptığınız -iyi ya da kötü- işlerle karşılaşacaktır. Bkz. İbraniler 9:27.
İçtenlikle ibadet edebilirsiniz.
Yaptığınız kötülükler için üzülebilirsiniz.
Hatta çalınanları
Yerine koyabilirsiniz.
Elbette bunların hepsi gerekli.—
Ancak--
Kendi günahlarınızın kefaretini ödeyemezsiniz.
Cennetin TANRI'sı, tüm dünyanın adil Yargıcı günahlarınızı ve yaşamınızı bilir; hiçbir şey O'ndan gizli değildir. Günahlarınızla gelecek dünyanın mutluluğuna ve görkemine asla erişemezsiniz.
Ama aynı Göksel Tanrı, sevgi dolu bir Tanrı'dır. Yaşamınızın ve ruhunuzun kurtuluşu için bir yol tasarlamıştır. Sonsuz azaba ve cehennem ateşine atılmanıza gerek yoktur. Tanrı ruhunuzu kurtarması için İsa'yı bu dünyaya gönderdi. İsa çarmıhta acı çekip öldüğünde günahlarınızı kendi üzerine aldı. Tanrı günahlarınız için cennetin sahip olduğu en iyisini kurban olarak verdi. "Oysa, bizim isyanlarımız yüzünden onun bedeni deşildi, bizim suçlarımız yüzünden o eziyet çekti. Esenliğimiz için gerekli olan ceza Ona verildi. Bizler onun yaralarıyla şifa bulduk" (Yeşaya 53:5). Bu sözler İsa dünyaya gelmeden yıllar önce O'nun hakkında peygamberlik edilmişti.
İsa'nın sizi sevdiğine iman edecek misiniz? Dua edip günahlarınızı O'na itiraf edecek misiniz? Tövbe edip Yaşayan Tanrı'nın Oğlu İsa'ya iman edecek misiniz? O'na tam bir bağlılıkla bağlandığınızda, ruhunuza esenlik sağlayacak ve size ölümden sonra görkemli bir yaşam verecektir. Ancak o zaman ruhunuz için büyük mutluluk ve huzur dolu sonsuz bir eviniz olacağından emin olabilirsiniz.
Ama EYVAH! Bu yaşamda İsa'nın kurtarıcı sevgisini reddedenleri bekleyen kıyamet çukuru ve bitmeyen ateş var. Ölümden sonra dönüş ya da kurtuluş olmayacaktır. “Sonra solundakilere şöyle diyecek: ‘Ey lanetliler, çekilin önümden! İblis'le melekleri için hazırlanmış sönmez ateşe gidin!” (Matta 25:41). “Şu yararsız köleyi dışarıya, karanlığa atın. Orada ağlayış ve diş gıcırtısı olacaktır.” (Matta 25:30).
Tanrı, Kutsal Kitap'ta, tüm dünyanın yaklaşmakta olan nihai yargısı konusunda uyarır. Bu Kutsal Yazılar'da, o önemli Yargı Günü'nden önce açık ve belirgin işaretler olacağı peygamberlik edilmektedir.
O'nun gelişinden önce savaşlar ve savaş söylentileri, uluslar arasında sıkıntı ve karışıklıklar olacaktır. Uluslar birbirleriyle savaşacak ve aralarındaki tutum ve görüş ayrılıklarını gidermek için hiçbir yol bulamayacak gibi görünecekler.
Çeşitli yerlerde depremler ve salgın hastalıklar olacak. Kutsal Kitap bize kötü insanların giderek daha da kötüleşeceğini söyler. Aynı zamanda insanlar uyarılara kulak asmayacak, Tanrı'yı sevmekten çok, zevk almayı tercih edecekler. Günümüzde bu peygamberlik sözlerinin gerçekleştiğine tanık olmuyor muyuz? Bkz. Matta 24:6-7, 12 ve 2. Timoteos 3:4.
Unutmayalım ki, adil ve yüce Yargıcımız şu andaki zenginliğimizden ya da yoksulluğumuzdan, şöhretimizden ya da rezilliğimizden, rengimizden, ırkımızdan, sınıfımızdan ya da inancımızdan etkilenmeyecektir. Bir gün yaptıklarımıza göre yargılanmak üzere yüce Yaratıcımız ve Rabbimizin huzuruna çıkacağız. Bkz. Matta 25:32-33.
Önümüzdeki sonu olmayan sonsuzlukta zaman gösteren saat, yıllık takvim olmayacak ve yüzyıllar hesaplanmayacaktır. Günahkâr ve imansızların çektiği azabın dumanı sonsuza dek yükselirken, aynı zamanda kurtarılmışların sevinçleri, ezgileri, mutlulukları ve rahatlıkları cennette sonsuz olacaktır. Seçiminizi şimdi yapın! Yakında çok geç olabilir, “Kurtuluş günü işte şimdidir.” (2. Korintliler 6:2, Matta 11:28-30).