Barış
Hiç “Tamamen özgür olabilseydim, mutlu olurdum; huzura kavuşurdum” diye düşündünüz mü? Pek çok insan mutluluğa ve huzura kavuşmak için mutlak özgürlük arayışına girmiştir. İnsanlar tüm kısıtlamalardan özgür olmayı arzular, bir şekilde istediklerini yapabilirlerse bunun mutluluk getireceğine inanırlar. Peki getirir mi?Bir barın loş ışığı altındaki kahkahalar ve kaygısız atmosfer, mutluluk vaadiyle birçok kişiye hitap eder. Karın kasları, sigaraları, arabaları olan ve bütün gece arkadaşlarıyla eğlenebilecek potansiyele sahip genç insanlar kendilerini mutlu olacaklarından emin hissederler. Bu ortamlar insanların aradığı huzur ve mutluluğu sağlamıyor.
İnsanlar yorgun ve endişeli. Hiç kuşkusuz yönlendirilmeye, tavsiyeye, güvenceye ve özgüvene ihtiyaç var. İç huzuru istiyoruz ve buna ihtiyacımız var. İç huzuru- ne büyük bir hazinedir! Peki bu kadar çok çatışma ve umutsuzluğun, kargaşa ve sıkıntının olduğu bir dünyada bu hazine bulunabilir mi? Büyük arayış devam ediyor! Birçok insan huzuru şan ve şöhrette, zevk ve güçte, eğitim ve bilgide, insan ilişkilerinde ve evlilikte arıyor. Kafalarını bilgiyle, cüzdanlarını zenginlikle doldurmak istiyorlar ama ruhları boş kalıyor. Diğerleri uyuşturucu ya da alkolle hayatın gerçeklerinden kaçmaya çalışıyor ama aradıkları huzur ellerinden kaçıyor. Nihayetinde boş ve yalnızdırlar; hala sorunlu bir dünyada, sorunlu bir zihinle yaşarlar.